Öğle Arası-Kahve Molası

Bloğu ilk açtığımda, e tabii o zamanlar yeni yeni blogger kelimesini duymaya başlamıştık, düzenli olarak her gün yazma planım vardı ama ortaokuldan beri yazmaya başladığım her günlükte de aynı hevesi taşıyordum sonuç yılda 4-5 günce o kadar:) Blogun da sonu maalesef öyle oldu. Araya evlilik teklifi girdi, düğün telaşı girdi derken derken bu zamanlar oldu. Ne oldu da yeniden canlandı blog aşkı? Baktım hafta hafta doldurma hevesiyle aldığım annelik ajandamı doldurmuyorum oğlum ilerde yazdıklarımı okusun ve onun için ne kadar heyecanlandığımızı anlasın istedim ve bloğa geri döndüm. Bakalım bunu ne kadar düzenli yapabileceğim. Bloğu açtığım o ilk zamanlardan hayatın durduğu o bir kaç saniyeye kadar olan bölümü es geçiyorum ki her gün çok güzeldi. Belki ilerde throwback yapar o günlere de değinirim. Başlayalım mı...? Yaklaşık 6 aydır düzenli olarak dişçiye diş- dişeti tedavisine gidiyordum. Neredeyse her hafta sonu dişçide geçiyordu. E tabi büyük işlemler öncesi her defasında ağız-

Merhabalar... Çoook uzun zamandır yaklaşık 1 seneden fazla olmuş yazmamışım ama bu süreçte çok fazla şey değişti hayatımda. Kısaca hayallerimden birine kavuştum ve sevdiğim adamla evlendim:))) ''Herkes sevdiğiyle evlensin efsaneler dizilere kalsın aşıklar kavuşsun:)'' diye temennimizi de verdikten sonra gelelim başlığımızı detaylandırmaya. Şehir hayatı, iş hayatının kompleksli insanları, patronları, çalışma arkadaşları, çevre şartları, ailevi mevzular, sosyal yetersizlikler, geçim sıkıntısı ve daha sayamadığım onlarca nedenlerin hepsi bir araya gelip ömrümüzden ömür çalmaya niyetleniyorlar ve bizde bu kadar negatiflik içerisinde evimizde huzurlu yaşamaya çalışıyoruz zor iş valla... 4-5 sene üniversite okuduk, mezun olunca kollarını açmış bizi bekleyen firmalar arasından tercih yapacağımızı düşünüp hangi sektörü seçsem diye strese girdik, evde oturup işlerin bize gelmesini bekledik derken derken gerçek hayatın bu şekilde olmadığını anladık ki maalesef bu süreçte çok y